15 Şubat 2021 Pazartesi

benim gerçekliğim filmlerim

 gerçek hayat berbat



Filmler kategorilere ayrılıyor ve buna uyuyorlar. Eğer bir film gelecekte geçiyorsa içinde robotların olmasını bekliyoruz ve robotlar oluyor. Eğer romantik bir filmse çiftin birleşmesini bekliyorsunuz ve bir araya geliyorlar.
Ama
Hayat pek de öyle değil. Çok belirsiz. Filmlerde görebileceğimiz şeyler yaşasak bile elimizde hiçbir şey kalmıyor. Anılar dışında.
Anılarımız ise asla yaşadığımız o anla birebir olmuyor. Ondan kalan, damıtılan ya çok güzel ya çok kötü şeyler kalıyor geride. Renkler asla aynı olmuyor. Kokular, hisler... şanslıysak ve bunlardan birini gerçekten o andaki gibi hatırlasak bile aynı hisleri yaşayamıyoruz. Aynı olmuyorlar. Silikler, bulanıklar.
Filmler ise netler. Sevdiğim bir sahneyi tekrar tekrar aynı hislerle izleyebiliyorum. Aynı sözleri, aynı ses tonuyla duyabiliyorum. Belli bir sonları var. Çift evleniyor, barışıyor veya ayrılıyor. Son.
Hayatımızda ise sonlarımız yok. Neyle karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Birini kaybettiğimiz zaman ekran kararmıyor. Yas tutuyoruz. Tutsağız ve sınırlarla hapsolmuşuz. Gerçeklik berbat çünkü hiçbir şey bilmiyoruz. Sadece bildiğimizi sanıyoruz.

Ya da ben sadece yaşadığı şeylerin değerini bilmeyen biriyim.

Bilmem?