1 Aralık 2018 Cumartesi

Kafesten #1

*okurken bu şarkıyı dinle*
Uyumak istemiyorum, oturmak istemiyorum, dizi veya film izlemek istemiyorum, yemek yemek istemiyorum; dışarı çıkmak, insanlarla konuşmak, ışıkları açmak, odamı temizlemek istemiyorum. Ödev yapmak veya test çözmek de değil: Karanlıkta yatağımda yatıp şarkıların beni götürdüğü diyarlarda yazmak istiyorum. Balkona çıkıp rüzgarın tatlı esintisiyle, dinlediğim şarkıyla kendimi hissetmek istiyorum. Haykırmak, bağırmak, çığırmak istiyorum. Gitmek istediğim şehirlere gitmek, rüzgarın götürdüğü yerde kendimi bulmak istiyorum; kuşları dinlemek, güneşin batarken adeta gözlerini yumuşunu izlemek istiyorum; yürümek ve insanları izlemek istiyorum: İnsanların mimiklerinin hareket edişini, çocukların gülüşünü... İzlemek istiyorum. Kimse bana karışmadan... Bir sürü şey istiyorum. Olmayacak şeyler... ve belkide olduğu zaman artık istemediğimi fark edeceğim şeyler...


Kulağımda çalan bu şarkıdaki haykırışların bana verdiği güçle koşmak istiyorum. Yorulmayacağımı biliyorum. Sadece, sadece koşmak. Deliler gibi. Ayaklarım su toplayana kadar, bacağıma kramplar girene kadar. Hayatın beni şuan yorduğu gibi, bedenimle yorulmak istiyorum. O kadar çok yorulayım ki bir daha kolmak istemeyeyim. Bulunduğum bu dünyadan çıkmak istiyorum, bu gerçeklikten sıyrılmak. İçimde bulunan zehirli sarmaşıklarla kaplı ormanda, toprağın altına gömülmüş 'kendimi' bulmak istiyorum. Topraktan çıkarılması gereken o kızı bulmak, tozunu silkelemesini sağlamak ve onu eski haline döndürmek istiyorum. Kendimi bulmak istiyorum. Şuanı istemiyorum. Hayal ve umutlarımı istiyorum. Büyümek değil. Geçmişe gitmek ve hayatımın kontrolünü geri elime alıp bir daha bırakmamak istiyorum. O kızı bulup, onun yerime geçmesini istiyorum.

Arkama bakmaktan boynumun ağrımasını değil, geleceğime dönmeyi istiyorum. Düşünmek değil, anı yaşamak. Hatırlamak değil, unutmak. Öğrenmek değil, öğretmek. Ölümü istemiyorum, doğumu istiyorum.

Yazmak istiyorum. Kucağımda aslında benim olan köpeğimle, evimizin ikinci katında gıcırdayan parkelerin üzerinde ki halının üstünde otururken. Beni yazmak için heveslendiren o öğretmenimin verdiği arkadaşlık şiirini yazarken kardeşimin beni sinir etmesini, ablamın çirkin sesiyle şarkı söylemesini, babamın annemin belinden tutup öpmesini ardından kardeşimin kıskanıp babama sinirlenmesini istiyorum. Böyle büyümüş olmayı istiyorum. Sonra merdivenlerin tutacaklarından kayarak alt kata inip arkadaşlarımın çaldığı kapıyı açmak ve onlarla mahallede saklambaç oynamak için dışarı çıkmak istiyorum. Onlardan sıkılıp kendimi özgür hissettiğim tek yere gidip, kuşları dinlemek istiyorum. Ağaç tepelerinde kitap okumak istiyorum.

Bu kızı geri istiyorum ben. Herkesin iyiliğini düşünürken yaralanmaktan korkmayan, o haylaz kızı istiyorum. Annesini sinir edip, onun gıdıklamalarından kurtulmaya çalışan o kızı. Aslında hiç sahip olmadığı köpeğini, neyle besleyeceğini şaşırıp meyve suyu içiren o kızı.

İçimdeki ormana girip, sarmaşıkların kollarımı çizmesine aldırmadan koşup onu aramak istiyorum, onu gömdüğüm derin çukuru kazıp onu oradan çıkarmak ve uyandırmak istiyorum. Gideceği yeri gösterip onun bulunduğu çukura girmek ve sonsuza kadar orda gömülü kalmam gerekiyor onun yaşaması için.
Uyan kiçük kız, burası çok karanlık. Buradan korkuyorum, beni korkutuyorlar. Sana ihtiyacım var.
Neredesin?
Nerede?

İnsanlar çok kötü.
Ben senin huzurlu yuvanı, o dünyanı istiyorum; pembeden nefret eden mavi hayallerini, anlayamadığın o alt yazılı filmleri istiyorum. Bıkmadığın şarkıları istiyorum.
Karanlık beni içine çekiyorken neredesin?
Neden burada değilsin?
Orası senin için çok derin değil mi? Orada hiç korkmuyor musun?
Buraya gel artık. Bak her şey düzelicek.
Seni yalanlarla kandırmıyorum, sende ki güç bütün engelleri çözer. İzlediğin çizgi filmlerinde ki gibi, sen bir kahramansın. Benim kahramanımsın. İçinde bulunduğun o çukurdan çık ve bana yardım et. Beni kurtar. Ben yapamıyorum.
Boğuluyorum. Ne olur yardım et bana küçüklüğüm. Karanlığımı aydınlat.
Senin gücün her şeye yeter.
Burası çok karanlık. Benim sana, umuduna ihtiyacım var. Benim gözlerindeki ışığa ihtiyacım var.
Uyan.
Uyan küçük kız.
Seni arıyorum.

11 Ekim 2014
Bunu yazdığımda 13 yaşındaydım