Her (2013)
Yakın gelecekte, insanların gelişen teknolojiyle giderek yalnızlaştığı bir dönemde geçiyor Her. Filmimizin ana karakteri Theodore, Joaquin Phoenix tarafından canlandırılıyor. Kendisi eşiyle boşanma sürecinde olan, melankolik ve yalnız biri. Yaşının getirdiği bunalım ve bıkkınlık yüzünden hayatından zevk alamayan Theodore, ironik bir şekilde başka insanları mutlu etmeye çalışan bir mektup yazarı.
Filmin geçtiği bu gelecekte insanlar kişilik, istek ve zevklerine göre yapay zekalar yaratabiliyorlar. Bu sistemlere kendi özel Siri'niz diyebilirsiniz.
Bir gün Theodore'da kendisine bir Siri yaratıyor yani Samantha'yı (Scarlett Johansson). Zaman geçtikçe aralarındaki uyum ve kurdukları bağ sayesinde Theodore, Samantha'ya aşık oluyor.
Başlarda bu platonik aşk ve her şey güzelken Theodore aradığı mutluluğu O'nda bulur. Samantha, Theodore'un bütün kişilik özelliklerini bildiği için nerede ne yapacağını ve nasıl davranması gerektiğini bilir. Ona uyacak şekilde yaratılmıştır. Fakat bir süre sonra bu yapaylık Theodore'u tatmin etmemeye başlar, Samantha'nın bir bedeni olmaması, eski eşi Catherine (Rooney Mara) ile olan ve su üzerine çıkan anıları onun aklını kemirmeye başlar.
Bir Black Mirror bölümüne benzeyen "Her"; hem romantizm, hem de bilim kurgu türlerine giren bir film. Özellikle Black Mirror'ın 2. Sezon 1. Bölüm olan "Be Right Back" bölümüne çok benzetiyorum.Teknolojinin gelişmesinin olumsuz yönlerini, ayrıca yalnızlık ve aşk kavramlarını her yönünden Spike Jonze başarıyla aktarıyor. (Kendisi sevdiğim filmlerden olan Where The Wild Things Are'ın da yönetmeni.) Filmde yaşanılanlar olsun, sahneler olsun bir çok açıdan Lost In Translation filmiyle paralellikler mevcut. Sebebine gelecek olursak Lost In Translation filminin yönetmeni olan Sofia Coppola ile Jonze 99'dan 2003'e kadar evliydiler. Coppola kendi filmi için evliliğiyle bir bağlantısı olmadığını dile geitrse de, Her tamamıyla onun filmine bir yanıtmışçasına sahneler barındırıyor. Jorge Luengo Ruiz adlı bir kullanıcı iki filmdeki benzer sahneleri birleştirip muazzam bir video yapmış. İzlemeden geçmemelisiniz...
Üç kişi. İki şehir Tek duygu.
Three persons. Two cities. One feeling.
Ana Karakterimiz Theodore film boyunca giydiği kırmızı renkli ceketleri, gömlekleriyle karşımıza çıkıyor. Kalabalık arasında bile aşkın ve tutkunun rengi olan kırmızı kıyafetleriyle ayırt edilebiliyor. Kendini giydiği kıyafetlerle soyutluyor.
Benim soundtrack'ini en sevdiğim filmlerdendir "Her". Scarlett Johansson'un eşsiz sesine ve Arcade Fire'a değinmeden bu yazıyı bititremem...
