Onunla konuşmaya çalışıyorum ama nafile, benimle konuşmuyor. Yanına gidiyorum, tekrar gidiyorum. Olmuyor. Kendimi iğrenç hissediyorum. Sanki yine çocukluğumdaymışım ve arkadaşlarım tarafından dışlanıyormuşum gibi, geçmişte beni önemsememiş o insanların yanına tekrar gitmişim ve konuşmaya çalışmışım gibi hissediyorum. Bana onların yaptığını yapıyor, daha kötüsünü ve ben yine de yanına gidiyorum. Konuşmaya çalışıyorum. Konuşmuyor, yapamıyorum. Kendimi küçük düşürdüğümü anlayıp gidiyorum yanından.Yürüyorum, yürüyorum. Yürüyorum. Yine yürüyorum.
var olmada pek iyi değilim, bu yüzden var olmak için kendime başka evrenler yaratıyorum
12 Aralık 2018 Çarşamba
Bizim Küçük Yalnızlığımız
7 Aralık 2018 Cuma
Kafesten #2
Sanatın evrensel bir dile sahip olduğu gibi bir klişeyi illaki duymuşsunuzdur. Sanat herkesin duygularını ifade etmesini sağlayan bir araç olduğunu her ne kadar kabul etsem de sanatın herkesin aynı hisleri hissetmesini veya anlamasını sağladığını düşünmüyorum.
1 Aralık 2018 Cumartesi
Kafesten #1
*okurken bu şarkıyı dinle*
Uyumak istemiyorum, oturmak istemiyorum, dizi veya film izlemek istemiyorum, yemek yemek istemiyorum; dışarı çıkmak, insanlarla konuşmak, ışıkları açmak, odamı temizlemek istemiyorum. Ödev yapmak veya test çözmek de değil: Karanlıkta yatağımda yatıp şarkıların beni götürdüğü diyarlarda yazmak istiyorum. Balkona çıkıp rüzgarın tatlı esintisiyle, dinlediğim şarkıyla kendimi hissetmek istiyorum. Haykırmak, bağırmak, çığırmak istiyorum. Gitmek istediğim şehirlere gitmek, rüzgarın götürdüğü yerde kendimi bulmak istiyorum; kuşları dinlemek, güneşin batarken adeta gözlerini yumuşunu izlemek istiyorum; yürümek ve insanları izlemek istiyorum: İnsanların mimiklerinin hareket edişini, çocukların gülüşünü... İzlemek istiyorum. Kimse bana karışmadan... Bir sürü şey istiyorum. Olmayacak şeyler... ve belkide olduğu zaman artık istemediğimi fark edeceğim şeyler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)